Hain FETÖ kalkışması 15 Temmuz gecesi uygulamaya konulurken gündüz vakti herkes işinde gücündeydi.

Televizyonlar flaş haber yayımlamıyor, ülkemizde yaşayan insanlar günün olağan akışı içinde tatilde olanlar tatillerinde denizin tadını çıkarıyor, bölgemizde yaşayanlar ise sıcak bir Temmuz günü her an kulakları bir helikopterin sesiyle irkilip, taa 1984'ten beri yaşanan çatışmalarla huzuru bozulan    kentimiz insanlarının ağır yaşam koşulları içerisinde günlük koşuşturmaları göze çarpıyordu.

Bu durum o meşum gece , yani 15 Temmuz gecesinin saat 22.00 sularında televizyonları başında Başbakan  Binali Yıldırım'ın ''Bu bir kalkışmadır, bu Vatanımızı bölmeye, ülkemizi işgal etmeye yönelik beyhude bir çabadır, milletimiz ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri bu kalkışmayı püskürtecek ve hainler cezalarını bulacaktır'' diye cep telefonuna bağlanan spikere tüm Türkiye'ye sesleniyordu.

Televizyonda ise İstanbul Boğaz Köprüsünü  trafiğe kapatan bir avuç asker ve İstanbul ile Ankara semalarında alçaktan uçuş yapan hain FETÖ pilotlarının kullandığı uçakların sesi geliyordu.

Tabii saatler ilerledikçe vatandaşlar bu kalkışmaya cevap vermeye , nihayetinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Televizyona çıkıp Ülke halkına seslenip darbeye karşı dik durmamızı, ve darbecilerin emellerine ulaşamayacaklarını, halka ayaklanma çağrısı ve halktan da bu çağrıya cevap gecikmeden verilince, darbeciler  paniklemeye başladılar.

TBMM'sini bombalayan Marmaris'te tatilde bulunan Cumhurbaşkanı'na suikast planlayan FETÖ'cü vatan hainleri bir de TRT ekranlarında kısa sürede olsa bir bildiri yayımlama girişiminde bulunsalar da, ülkemizdeki tüm kentlerde sokağa çıkan vatandaşlar ve darbecilerin karşısında duran ,vatanını seven kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve jandarma  mensuplarının dirayetiyle 16 Temmuz sabahı bu hain darbe püskürtülmüş ve ülkemiz parçalanmaktan, bölünmekten son anda kurtulmuştu.

Ülkemizin her köşesinde olduğu gibi biz Hakkarililer de, Bulvar caddesinde gece saat 23.00 sularında toplanarak, darbeye karşı çıktık ve darbeyi yürüyüşlerle protesto  ettik.

Bu protestoda zamanın Valisi Cüneyit Orhan Toprak, dönemin İl Emniyet Müdürü de halkla birlikte darbeye karşı halkla beraber olmuş, yürüyüş yapmış, gerekli güvenlik tedbirlerini aldırmış, ayaklanmaya çaba gösteren Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı, İl Jandarma Komutanı, Yüksekova Tümen Komutanı ve  Şemdinli Tugay Komutanı gözaltına aldırılıp darbe kalkışmasını akamete uğratma başarısını göstermiştir.

Ülkemizin diğer illerinde de FETÖ bağlantılı subay, astsubay, emniyet ve jandarma görevlileri de hızlı bir şekilde o illerin vatansever yetkilileri tarafından tutuklanarak olası darbe böylece önlenmiş oldu.
Darbe bize şu iki şeyi öğretti ki;

1- Vatan bir bütündür parçalanamaz. Her hain mutlaka cezasını bulacak, yerli ve yabancı işbirlikçiler ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar vatanını savunan bir avuç insan da kalsa bu ülke ilelebet payidar kalacaktır.

2- Devletten ve iktidarlardan beslenen ve onların himayelerinde kendilerine yer bulabilen vatan hainlerinin emellerini gerçekleştirme şansı hiç bir zaman olmayacak, çünkü bu ülkede yaşayan kimlikleri, renkleri ne olursa olsun bu ülkenin toprağını hainlere ve yabancılara çiğnetmeyecek bir millet var karşılarında.

Artık darbe dönemlerinin kapandığını, hem vatandaşın, hem sistemin darbeye karşı gelecek akla, vicdana sahip olduğunu ifade edebilirim.

Bu yüzden 15 Temmuz FETÖ hain darbesini planlayan, uygulayan kalkışmayı yapan herkesi lanetliyor,  darbe ve darbecilerin tarihin çöp mezarlığına atıldıklarını görmüş olmaya çok ama çok seviniyorum.

15 TEMMUZ İKİNCİ KURTULUŞ BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN.